Uzun süredir yer altında bulunan sıvı ve gaz kaynaklar da dahil yer altı kaynaklarının kullanılması, bölgede gerilme değişimlerine neden olur. Bu durumun yüzeyde ve o bölgede bulunan mevcut yapılar üzerine büyük etkileri olur. Ayrıca bu durum, jeolojik formasyonlardaki dengelerin değişmesine de sebep olur.

Bu durumun gözlemlenebilir bir tipik etkisi olan çökmeler, platformları, sahil şeridini ve sahil şeridine yakın olan bütün mevcut alt yapıları etkileyebilir. Kıyıdaki yapılar ele alındığında, zemin eğiminin değişmesi drenaj yollarının değişmesine, dolayısıyla bölgesel hidrolik koşulların değişmesine sebebiyet verir. Rezervuardaki güçlü sıkışmalar, kuyuların verimliliğini ve stabilitesini etkileyebilir.Son olarak, fayların stabilitesi değişebilir. Bu değişim, sismik aktivite ve kırıkların hidrolik özelliklerinde değişmesiyle derin katmanlardaki sıvıların yeryüzüne sızmasına sebep olabilir.

Bu tür sorunların başlangıcı, gerilim durumunun gelişimini tahmin edebilen ve bu sayede olumsuz etkileri azaltmak için kullanılabilen büyük ölçekli, 3 boyutlu jeomekanik modeller kullanılarak "önceden" değerlendirilebilir. 3 boyutlu jeomekanik modeller, arazinin ömrü boyunca azaltma planlarının etkinliğini değerlendirmenin yanı sıra bir rezervuarın farklı bölümleri arasındaki etkileşimi anlamak için de çok faydalıdır. Başka bir deyişle modeller, operasyonlardan hangi hacimlerin etkilendiği ve bunların üretiminin komşu bölmeyi nasıl etkilediği konusunda fikir verebilir.